Tırmanırken tırnaklarınla, İnsanları kazıyıp vücutlarını yektaladın, Başardın mı bilmiyorum ama Ellerine kan bulaştırdın. En son saçın okşandığında 8 yaşındaydın. Pembe ruganlarında orada, buradaydın, Renkli tokalar, şekerli sakızlar kuş sesleri, tatlı cıvıltılar. Çiğnediğin kırık camlar. Ruhunun ardındaki etten duvarlar. İnanmıyorsun biliyorum. Sevildiğine zerre inanmıyorsun çünkü biliyorsun. Çünkü sevginin altındaki uçurum, Atlanılamayacak kadar uzun. Muhtemel son yakın, Çünkü sen hastalıklısın İnsanları soğutup uzaklaştırırsın Kendini bir kafese kapatırsın Ucra bir köşede yalnızca ağlarsın